Sabah kahvaltılarından eksik olmayan sadece yiyecek olarak değil, birçok alanda tükettiğimiz zeytin bitkisinin kökeni Asya kıtasına dayanır. Dünya üzerinde ve geneline yayılması ise tamamen üç ana koldan ilerleme göstererek vücut bulmuştur. Bunlardan birisi Mısır üzerinden olmakla birlikte diğeri Anadolu üzerinden ege adalarını ve son olarak İran üzerinden geçip Pakistan ve Çin’e ulaşmasıdır. Gelmiş geçmiş yapılan tüm araştırmalara bakılarak zeytin yetiştirmede bu usullerin yaklaşık olarak 4.000 yıl öncelerinden varlığını gösterdiği ileri sürülmektedir.
Zeytin Adının Geçtiği Yerler
Bugün zeytinle akla gelen ilk şey besin iken diğer akla gelen şey ise barışı simgelemesi durumudur. Bu durum ve derin anlamın karşımıza çıktığı ilk yer Grek ve Roma’nın bünyesinde bulundurduğu yazıtlardır. Sadece yazıtlarda kalmayıp zeytinin önemine her dinde ayrı ayrı kutsal kitaplarda yer verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de, İncil ve Tevrat gibi kutsal kitaplarda binlerce bilgi ve önemi vurgulanmaktadır.
Efsanelere Konu Olan Zeytin
Birçok efsanede ve hikayede geçmektedir. Örneğin Nuh Tufanı sonrasında Hz Nuh’un gemisinde görünen beyaz güvercinin ağzında bir zeytin dalı görünür. Ayrıca Cudi ve Gabar adı verilen dağların etrafında da miktarı bol bir şekilde yabani olan zeytin ağaçlarının varlığından da söz edilir.
Zeytin’in Türkiye’ye Gelmesi
Dönemsel olarak bakıldığında Cumhuriyet yıllarından sonra hayatımıza giren zeytin her alanda önem taşımaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Yalova üzerine yapmış olduğu bir gezi sonrasında zeytin ve zeytincilik hakkında araştırmalar ve geliştirmek adına enstitü kurulmuştur. Bunun gibi atılan küçük adımlar sonrasında büyük işler beraberinde gelerek bugünkü konumu ortaya çıkmıştır. Besin sanayisinden, kozmetiğe ve tıp alanına kadar birçok alanda zeytin ile karşılaşılmaktadır. Ayrıca hammadde olarak zeytinyağı gibi içeriklerle birçok alanda karşılaşmaktayız.
Zeytin’in Bugünkü Aşamaya Geldiği Nokta
Ülkemizde Atatürk’ten sonra açılan enstitü ile beraber her şey çok değişmiştir. Bu enstitü içerisinde yurt dışında tahsil görmüş uzmanlar mevcuttur. Gerekli araştırmalar incelemeler ve yapılan deneyler sonucunda bugünkü aşamaya gelinmiştir. Özet halinde bakılacak olursa şu şekilde sıralamak mümkündür.
- Araştırma Enstitüsü kuruldu.
- Alanında uzman kişiler tarafından incelemeye tutuldu.
- Yetişme alanları genişletildi, bakımlı hale getirildi.
- Özenle, bakımlı ve titiz bir şekilde mahsul alınması için işçiliğe önem verildi
Tüm bu adımlar ve ilgi alaka neticesinde ortaya çıkan tablo gün geçtikçe daha da iyileşmiştir. Zamanla her yörede farklı lezzetler olarak karşımıza çıkmıştır.
Zeytin Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Zeytin asırlar boyunca değişmeyen bir damak zevki olarak sofralarımızda olmazsa olmaz, baş tacı bir besi kaynağımızdır. Gemlik zeytini, Edremit zeytini ve erkence zeytin gibi birden fazla çeşidi mevcuttur. Her birinin lezzeti birbirinden farklıdır. Ağaçların ilki olarak da bilinir. Sofralarda tek tip karşımıza çıkmaz yeşili, biberlisi, limonla harmanlanmışı ve daha fazlası bir de üzerine zeytinyağı gezdirildiğinde karşı koyacak birini dahi bulamazsınız.

Kolay kolay canlılığını yitirmez ve 500 yıllık hayatta kalan ve hala meyve veren zeytin ağaçları mevcuttur. Kimseye boyun eğmeyen yapısı ve zamana meydan okuyan bir canlılığı vardır. Bu heybetli duruşu ile tabir olunur ki düşmana korku salması bu nedenle de ülkede huzuru sağlaması ile sembolize edilir.
Yunanlılarda Zeytin’in Önemi Nedir?
Yunanlılara ve diğer dinlere göre zeytin kutsal bir besin olarak tanınır. Zeytinden ve ağaçta elde edilen bu yağın Tanrı tarafından gönderilen bir iksir olduğu düşüncesi mevcuttur. Kullanım alanları ve faydalandıkları durumlarda çeşit çeşittir. Örneğin yağ lambalarında kullanarak geceyi aydınlatırlar. Sağlık alanında da kullanılmakla birlikte güzellik sektöründe oldukça fazla kullanılır. Kozmetik ürünlerinin içeriğinde veya yan ürün olarak kullanımı mevcuttur. Asıl konumu ise Türklerde olduğu gibi yemeklere verdiği muhteşem lezzettir.
Zeytin Ağacının Toprakla Uyumu
Zeytin yetiştiriciliği için illa verimli arazilere gerek yoktur. Kurak arazilerde de yetişip mahsul verebilecek özelliktedir. Toprak seçme konusu yoktur dikildiği yerde büyür, yetişir ve kök salabilir. Suya muhtaç kalsa bile direnç gösterebilecek bir bünyesi vardır. Heybetli yapısı ve genişliği ile birlikte bulunduğu yerde gölgesinde birçok kişiyi ağırlar. Zeytin ağaçlarının sıklığına ve mükemmel görüntüsüne en çok denk geleceğiniz bölge ise Ege ve Akdeniz bölgelerimizdir. Yetiştiriciliğinden bakımına birçok işçiliği bu yörelerin insanlarının elinden geçerek sofralarımıza gelir.
Zeytin Ağaçlarının Bakımı Nasıl Yapılır?
Birden fazla mükemmelliği bir arada bulunduran bu mucizevi besin kaynağının bakımı da bir o kadar zahmetsiz ve kolaydır. Bakım durumu sırasıyla şu şekilde anlatılabilir.
- Her senede Ocak ayı ila Mart ayı arasında ilk işlem gübreleme faaliyeti yapılır. Verimli bir zeytin mahsulü elde etmek için gübreleme önemlidir.
- Su ihtiyacı çok fazla olmamakla birlikte imkanlar dahilinde yaz aylarının kurak ve kavurucu sıcaklarında sulama yapıldığında verim arttırılır.
- Sulama yöntemlerinden hangisinin seçildiğinde çok önemlidir. Damla yöntemi tercih edildiğinde hem sulama durumu uzun vadeye yayılacaktır hem de ağaç ihtiyacından fazla su almayacaktır.
- Ağaçlarının bakımı kolay derken umursamaz davranmamalı, yılda bir kez mutlaka bordo bulamacı adı verilen bir uygulama vardır onun yapılması önerilir.
- Kireçli ve içeriğinde ilaç katılarak yapılan bu bordo bulamacı uygulaması ağaçların bakımı için çok önemlidir
O yıl içinde yapılan hasat işlemi gerçekleştikten sonra ağaç diplerinde çapalama ve havalandırma işlemi yapılmalıdır. Diğer mahsul için bu işlemlerin yapılması çok önemlidir.
Zeytin Yetiştiriciliğinde Püf Noktalar
Gübreleme olmadan tatmin edici sonuçlar alınmaz. Sulamada aşırısı olmadan ve susuz bırakmayacak şekilde yöntem seçilmelidir. Bakımları ve budama işlemi kontrol altında yapılmalıdır. Yetiştiği alanın temiz, ferah ve toprağının havalandırma işleminin yapılmış olmasına ayrıca önem verilir.
Zeytin Ağacının Çiçek Açması ve Dikim İşlemi
Yapılan tüm işlemler neticesinde bakımdan sonra ağaçlar baharın sonu nisan aylarının sonlarına doğru çiçeklerini açar. Yapılan bakımlar ve o seneki toprak verimliliğine bağlı olarak zeytinin ekonomik getirisi de yüksek olacaktır. Zeytin ağacının dikilmesinden önce mutlaka toprağın işlenmesi gerekir. İşlenen toprak sonrasında ise ekim ayından itibaren mart ayına kadar dikim işlemleri yapılabilir.
Zeytin Ağacı Yetiştirilirken Yapılmaması Gerekenler
Ülke genelinde zeytin yetiştirilir fakat bilinçli bir şekilde mi yapılır net bilinmez. Suya fazla ihtiyacı olmaması susuz yapabileceği anlamına gelmez. Zamanı dışında toplama ve dikim işlemleri yapılmamalıdır. Hasat toplanırken dallarında zarar vermeden toplanmalıdır.
Bir önceki yazımıza https://uyarzeytincilik.com/sele-zeytini-nedir-ozellikleri-nelerdir/ linki üzerinden ulaşabilirsiniz.
0 Comments for “Zeytinin Tarihçesi”